Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesinde bu garip durum bölgeye dünyanın her bölgesinden ziyaretçi gelmesine sebep oluyor. Tarihî Frig Vadisi’nin uzantılarında yer alan Antik Yol; gizemli tekerlek izleriyle dolu jeolojik yapısıyla dünyanın dört bir yanından jeolog, arkeolog ve sanat tarihçilerinin de ilgisini çekerken konuyla ilgili farklı görüşlere de neden oluyor.
Peki bu yolun sırrı ne? Gerçekten de ortaya atılan ‘gizemli’ iddiaları ne kadar doğru?
Frig Vadisi, doğal bir açık hava müzesidir.
2015 yılından beri UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu bölge, sadece sit alanı olmanın ötesinde 14 milyon yıllık gizemli tekerlek izleriyle dünya genelinde bir ilgi odağı hâlinde.
Frigya’nın Göynüş Vadisi bölgesinde bulunan ve Kral Yolu olarak adlandırılan bölgedeki derin tekerlek izleri, 1994 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescillendi. Tüf kayalıklarda oluşan izlerin, buranın bir ticaret yolu olarak kullanıldığını akıllara getirmekte.
Bu izler, Afyonkarahisar-Eskişehir kara yoluna kadar uzanıyor ve yaklaşık 2 metreye kadar ulaşan dev bir aşınmadan söz ediyoruz. Başta bir araç izi gibi gelse de bunun çok farklı bir açıklaması olabileceği hep tartışılan bir konu oldu.
Vadideki bu izler için net bir şey söylenmese de bilim insanları bölgede gerçekleştirdikleri çalışmalar etrafında birtakım iddialarda bulunuyor. Rus bilim insanı ve jeolog Alexander Koltypin’in bu konuyla ilgili ise ilginç bir iddiası var: 12-14 milyon yıl önceki üstün zekâlı bir ırka ait olabileceği gibi.
Ancak bölge üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar, bu iddiaları doğrulamıyor.
Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Frig Vadisi’nin tarihî dokusunun Hititler, Frigler ve Roma dönemlerine kadar uzandığını ve bölgeye birçok bilim insanının konuyu araştırmak için geldiğini de belirtmişti. Tanır, gelecekte yapılacak derinlemesine araştırmaların bölgedeki tarih ve kültürle ilgili daha fazla bilgi sunabileceğine inanıyor.
Araştırmalar ışığında elde edilen veriler, buranın Paleosen dönemine ait olduğunu ve kayaç yapısının 12-14 milyon yıl önce oluştuğunu gösteriyor.
Bu yolun ise sürekli kullanılması, tekerlekler tarafından aşındırılarak bu şekillerin oluştuğu en fazla savunulan görüşler arasında. Fakat Göbeklitepe’nin 12 bin yıllık olduğu ele alınırsa, 14 milyon yıl önce bu bölgede insanların yaşadığı iddiası kafa karıştırıyor. Bilimsel veriler net bir şey söylemese de şu anlık söylenilenler, iddiadan öteye gidemiyor.
İlgili diğer içeriklerimiz: