Kızılcık Şerbeti’nin Nilay’ı Feyza Civelek hastalığını açıkladı

Ekranların reyting rekortmeni dizisi Kızılcık Şerbeti’ndeki Nilay karakteriyle dikkat çeken Feyza Civelek, Gökhan Çınar’ın sunduğu ve YouTube’da yayımlanan Katarsis’e katıldı.

Özel hayatına dair çarpıcı itiraflarda bulunan Civelek’in açıklamalarından satır başları şöyle:

“NİLAY OLDUM BİR NEVİ”

“Nilay için ben olmalıyım dedim. Bu benim hayatımın rolü olduğunu düşündüm. Çünkü ben Nilay’ı benimsedim. Nilay oldum bir nevi. Yabancılaşmadığım için bu rolde kendimi buldum. Nilay aslında kötü ama cahil kötü. Daha önce hiç sevgi görmemiş, sevgi görmediği için de bu sevgiyi çevresinde arayan ve ön planda olmak isteyen bir karakter. Ben Nilay’a komiklik ekleyerek onun iç güzelliğini göstermeye çalışıyorum.

Başta hiç alışamadım tesettürlü olmak garip geldi. Benim birkaç arkadaşım dışında ailemizde ve hiç tesettürlü yok. Çevremde görsem alışık olacağım bir durum olacaktı. Bu dizide tesettürlü olmam farklı ailelerin iç yüzünü görmeme olanak sağladığı için oyunculuğumu da geliştirdi.

“ONU KAYBETTİKTEN SONRA SEDEF HASTASI OLDUM”

Köpeğim vardı, vefat etti. Ben köpeğime çok düşkündüm, 11 yıl benimle yaşadı. Evladım gibiydi. Oğlum diye seviyordum. Nereye gitsem peşime geliyordu. Köpeğimi kaybettim ve sırtıma dövmesini yaptırdım. Onu kaybettikten sonra sedef hastası oldum. Üzüntüden sıkıntıdan saçkıran oldum. Bir sürü sıkıntı yaşadım ve bu biraz benim dönüm noktam oldu. Hayatımda ilk kez en değer verdiğim şeylerden birini kaybettim çünkü. O süreci zor yaşadım, zor atlattım ama hayat bir şekilde devam ediyor. 3-4 ay önce de dedemi kaybettim. Yaşadığım her kayıp hem bana bir ders oluyor hem de benden bir şeyler götürüyor.

“1,5 AYDA 21 KİLO VERDİM”

Ben 1.5 ayda 21 kilo verdim, onun öncesinde çok kilolu bir zaman geçirdim. O zaman çok depresyondaydım. Bu bana çok özgüven eksikliği getirdi. Sonra kilo verince hayatım gerçekten tam anlamıyla değişti. Kendime güven kazandım. Olmak istediğim yere ulaştığım için kendime geldim.
Kilolu oyunculara başrol vermiyorlar. Ben bir film için anlaşmıştım, kiloluyum diye olmadı. Zayıfladıktan sonra çok fazla teklif gelmeye başladı. Çünkü güzellik algısı maalesef var.

Bu zamana kadar güçlü bir karakterle neleri aşıp bu zaman geldiğim için kendimle gurur duyuyorum. Ama neler çektiğimi düşününce de bazen içerleniyorum. Herkesin çektiği birtakım şeyler vardır ailesel olarak. Benim çok büyük travmalarım olmadı ama yine de küçücük şeyler bile aslında bize engel değil, o engelleri aşmak için çok çaba sarf ettiğim zamanlar oldu. Bu çabalarım da beni bazen yıpratıyordu. Sonuç olarak bu çabalar beni bu günlere getirdiği için çok mutluyum.

“NEDEN ANNEMİN OMUZLARINDAKİ YÜKÜ ALMADIN?”

Benim çocukluğumda kendine güvenme eksiliği vardı. Babamla aynı evdeydik ama her zaman baba figürü daha gerideydi. Her şeyimizi her koşulda annem hallederdi. Biz de o yüzden o babamın veremediği sevgiyi kardeşimle beraber annemden bulduk. Babama, ‘Neden annemin omuzlarındaki yükü almadın?’ diye sormak isterdim.

“YANIMDA OLMAYI HAK ETMİYORSUN'”

Kalbimi kıran kişiye şu cümleleri kurmak isterdim, ‘Keşke hayatımın kötü zamanlarında da benim yanımda olsaydın. Eğer olsaydın o kadar yıpranmazdım. Kötü zamanımda yanımda olmadığın için şu an yanımda olmayı hak etmiyorsun.'”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir